Savcılık siyasi nedenlerle yapılan boykot çağrısının yasallara uygun olduğunu bildirdi.
Almanya’da son dönemlerde oyunu artırarak ana muhalefet partisi olan aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AFD)’nin Federal Meclis üyesi Kay Gottschalk, geçtiğimiz Ocak ayında Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırısına sert tepki göstererek dikkat çeken bir çağrı yapmıştı.
Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti’ndeki Krefeld kentinde katıldığı bir toplantıda Gottschalk Efrin karşısındaki sessizliği kınayarak şöyle konuşmuştu: “Bütün vatandaşları Almanya’daki Türk işyerlerini boykot etmeye çağırıyorum. Çünkü buradaki gelirlerin yüzde 70’i Erdoğan’a gidiyor. Kürtler DAİŞ’e karşı mücadele ettiler ve böylelikle Almanya’nın güvenli bir ülke olmasını sağladılar.
Gottschalk’ın bu çağrısından dolayı dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle bir soruşturma başlatılmıştı. Dokunulmazlığın kaldırılması için henüz inceleme sürerken, NRW’de yayın yapan Rheinische Post gazetesine konuşan bir savcılık sözcüsü ise Türk mallarının boykot çağrısının suç olmadığını bildirdi.
Sözü, Gottschalk’ın sözlerinin ırkından veya ait olduğu dinden dolayı bir etnik gruba karşı isyana teşviki yasaklayan anayasanın 130. maddesinin ihlali anlamına gelmediğini belirtti. Savcılığın boykot çağrısının bir etnik gruba yönelik olmadığını ve siyasi amaçla yapıldığına dikkat çekerek, böyle bir çağrıyla dokunulmazlığın kaldırılmayacağını açıkladı.
Gottschalk söz konusu çağrısı AFD içinde de tartışmalara neden olmuştu. Türklerden özür dileyen AFD sözcüsü Burkhard Schröder’in “Bu özürü NRW’de birçok Türk üyemizin olmasından dolayı yapmıyorum” demesi dikkat çekmişti. Sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirten Gottschalk ise “Türkiye’nin Suriye’de Kürtleri öldürmesini ve kimsenin sessini çıkarmamasını hayretler içinde izliyorum, bunu anlatmaya çalıştım” diye konuşmuştu.
