Komiserliğin Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Müdürü Amin Awad, “Libya’da insani durum, sadece mülteciler ve göçmenler için değil, bir bütün olarak kritik durumda” dedi.
Tunus’ta düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Awad, kamu hizmetleri, sağlık, eğitim ve diğer hizmetlerin sadece bir kaç bölgede mevcut olduğunu kaydetti.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Nisan 2018’e ait bir raporunu açıklayan Awad, Libya’da 1.1 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtti. Awad, bunlardan 165 bin 478’inin 2011’den beri göçmen durumunda olanlardan oluştuğunu, 341 bin 534’ünün ülkeye geri dönenler ve 100 bininin ise ilticacı olduğunu ifade etti.
Bugün Libya nüfusunun çoğunluğunun, kötüleşen yaşam koşulları, hizmet eksikliği ve çatışmalar nedeniyle insani yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyen Awad, Libya’daki durumun komşu ülkeler ile Afrika kıtasından gelen yüzbinlerce mülteciye de etkilerinin olduğunu kaydetti. Awad, Libya’da kalıcı bir barışın aciliyet arz ettiğini vurguladı.
Libya, 2011’de Muammer Kaddafi rejiminin NATO müdahalesi sonucu kanlı bir şekilde devrilmesinden bu yana kaos içerisinde yaşıyor. Mevcut durumda ülke iki hükümet tarafından yönetiliyor. Her ikisinin de silahlı kuvvetleri var. Petrol zengini bu ülke, müdahale ardından kendi kaderine terk edilirken, içeride iktidar çatışması sürüyor.
BİNLERCE TUTUKLU İŞKENCE ALTINDA
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve BM’nin Libya Destek Misyonu tarafından yayınlanan bir raporda, bu ülkede tutuklu olan binlerce erkek, kadın ve çocuğun korkun koşullarda tutulduğu da belirtildi. Raporda bu kişilerin işkence ve diğer kötü muamelelere maruz kaldığı ifade ediliyor.
GÖÇMENLER CEHENNEMİ YAŞIYOR
Batılı iktidarlar, Libya’da kaosun temel sorumlusu olurken, mevcut durumda sadece göç akışını durdurmakla ilgileniyor. İstikrardan uzak Libya makamlarına uygulanan baskının da bedelini göçmen ve mülteciler ödüyor. Libya’da oluşturulan kamplar “korkunç” olarak ifade ediliyor. SOS Méditerranée örgütüne göre “Göçmenler Libya’da bir cehennemi yaşıyor, çoğu köle haline geldi.”
