İZMİR – Dünya Su Günü kapsamında sokağa çıkan çevreciler, son yıllarda yaşam alanlarının çıkarılan yasalarla yok edildiğini belirterek, su hakkı için mücadele edeceklerini söyledi.
Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi, İzmir Çevre Platformu (İZÇEP) ve Konak Kent Konseyi 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle Alsancak’ta bir araya geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi Üyesi İbrahim Akın ve HDP’liler de eyleme destek verdi. “Su yaşam hakkıdır hakkımıza sahip çıkıyoruz” pankartının açıldığı eylemde, “Su yoksa yaşam yoktur”, “Efemçukuru altın madeni kapatılsın” ve “Su yaşamdır” dövizleri taşındı.
Kurumlar adına açıklama yapan Konak Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Bahar Bağdat Keleş, suyun yaşamın devamlılığı için zorunlu olduğuna dikkat çekerek su hakkı için mücadele edeceklerini söyledi.
Küresel iklim değişiminin susuzluk ve çölleşmeyi beraberinde getirdiğini de kaydeden Keleş, Türkiye’de 50 yıldan bu yana Marmara Denizi’nden daha geniş sulak alanların kuruduğunu ifade etti. Keleş, mevcut mera ve orman alanlarını korunması gerektiğini vurgulayarak, son yıllarda çıkarılan yasalar, KHK’lerin bunun tam tersini işaret ettiğini ve doğal, kültürel varlıkların yanında yaşam alanlarının rant için yok edildiğini ifade etti.
‘SU YAŞAMSAL ÖNEME SAHİPTİR’
Su, yerine başka bir şeyin konulamayacağını vurgulayan Keleş, “Su doğal bir kaynaktır. Yaşam ve ekosistemin önemli bir parçası olan su, yeterli, nitelikli ve erişilebilir olmalıdır” dedi.
Yeni düzenleme ile kirliliği önlemek amacıyla, koruma alanlarında yürütülecek faaliyetlerin sınırlandırıldığını belirten Keleş, orta ve uzun mesafeli koruma alanlarında Maden Yasası kapsamında yürütülecek madencilik faaliyetlerine izin verilmesinin suları tehdit ettiğini kaydetti.
İzmir’in içme suyunun yüzde 40’ını sağlayan Tahtalı ile Gördes su havzalarındaki kirlenme baskısının artarak devam edeceğini belirten Keleş, kirlilik seviyesi zaten yüksek olan Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes nehirleri ve Kuzey Ege havzalarının daha da korumasız kalacağını söyledi.