İşgalci Türk devleti ile ortak hareket eden KDP Kürt halkının kazanımlarını ortadan kaldıracak tehlikeli bir politika izliyor.
Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarını PKK ile gerekçelendiren KDP yönetiminin bu tutumu Başurê Kürdistan topraklarının adım adım işgal edilmesine hizmet ediyor. En tehlikeli ve kirli hesaplar Şengal üzerinde yapılıyor.
3 Ağustos 2014’te Şengal’den çekilerek yüz binlerce Ezidî Kürdü adeta DAİŞ çetelerine teslim eden KDP yönetimi, ağır bedeller ödeyerek topraklarını özgürleştiren Ezidxan’ın kazanımlarını hedef gösteriyor.
KDP yetkilileri sürekli “Şengal’de yasa dışı güçler var2 diyerek Şengal’i Türk devletine hedef gösteriyor. Şengal Öz Savunma Güçleri/YBŞ’yi ve halkın oluşturduğu özyönetimleri yasadışı ilan ediyor. Türk devleti de KDP’nin açıklamalarına dayanarak Şengal’e hava saldırıları düzenliyor. Türk devleti ile KDP’nin Şengal’de hedefledikleri aynı: Ezidileri soykırımdan kurtaran ve DAİŞ’e karşı koruyan Şengal özsavunma güçleri/YBŞ’yi tasfiye etmek.
Şengali savunmasız bırakmak ve 2014’deki kendi denetimine almak. Bunun için Irak yönetimine şantaj yapıyor. Kendi güdümündeki bazı kişileri de kullanarak yeniden Şengal üzerinde hakimiyet kurmak istiyor.
Ezidiler, KDP ya da Irak’ın memuru ve askeri olmak istemiyor. Çünkü, KDP 2014’te tüm dünyaya Ezidîler savunmayacağını gösterdi. On binlerce Ezidînin katledilmesine zemin sunan ise KDP’nin ayrımcı politikalarıydı.
Ezidîleri hiç bir zaman Kürtlerin bir parçası olarak görmeyen bu yönetim 73 fermandan sonra ilk kez kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, siyaset yapabilecekleri ve savunacakları bir sistem oluşturan Şengal halkını bir kez daha kurban etmek istiyor. Türk devletinin Kürt halkını statüsüz bırakma politikalarına paralel bir şekilde KDP de Şengal’i statüsüz bırakmak istiyor.
2014’te yaşananlar şu anda Şengal’de en meşru güç YBŞ-YJŞ ve özyönetim organları olduğunu gösterdi. Ezidîler artık statüsüz yaşamak istemiyor. Gerekli olan da bu talebin yerine getirilmesi.