HABER MERKEZİ- Erdoğan’ın emriyle Türk istihbaratı MİT öncülüğünde DAIŞ-El Kaide çete örgütlerinin de yer aldığı kaçakçılık ve kara para aklama organizasyonun, Irak ve Güney Kürdistan üzerinden Türkiye’ye milyonlarca dolar kaçırdıkları ortaya çıktı.
Efrin savaşının başlamasıyla birlikte Türk MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Türk cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın, Erdoğan’ın emriyle, Irak ve Güney Kürdistan üzerinden Türkiye’ye her gün külçe altınlar kaçırdıkları öğrenildi.
DAIŞ-El Kadie’den aldıkları paraları Türkiye’ye kaçırıyorlar
Türk MİT’i; İran, Afganistan ve Irak’taki El Kaide-DAİŞ paralarını altına dönüştürerek, günde 550 kilo külçe altını Türk MİT’inin özel elemanları aracılığı ile Zaxo İbrahim Halil Sınır Kapısı’ndan geçirerek Türkiye’ye götürüyor.
Efrin savaşının başlamasından sonra söz konusu paraların nakli için bir kişi Kıbrıs’tan Irak’a geldi. Bu kişi MİT’in özel aracıları yoluyla sevkiyatı gerçekleştirdi. Sevkiyatlar Erdoğan ve oğlunun özel talimatıyla Gümrük ve Enerji bakanları tarafından gizlice alınmak istendi. Bir sevkiyatta çıkan sorundan dolayı Şırnak valisi, Habur sınır kapısını kapatmayı gündeme getirdi. Ancak devletin en üst düzeyde kurduğu şebeke önündeki engellerin aşılmasıyla sevkiyata devam edildi.
TC-El Kaide- DAIŞ üçgeninde kaçakçılık şebekesi
Erdoğan, oğlu ve bakanları tarafından özel oluşturulan şebekeyle Türkiye’ye geçirilen bu külçe altınlar, El Kaide ve DAİŞ’in Suriye ve Irak’ta savaş ganimeti olarak çaldıkları ve külçe altına dönüştürülen altınlar.
Erdoğan, MİT ve bakanların organize ettiği kaçak altın sevkiyatının uluslararası suç kapsamında olmasının yanı sıra, bu organizasyonun DAIŞ ve El Kaide gibi çete örgütleriyle yapılıyor olması da Türk hükümeti ile bu çete örgütleri arasındaki organik bağ nedeniyle işlenen suça başka bir boyut kazandırıyor.
Erdoğan-MİT-Hükümet-DAİŞ-El-Kaide suç ortaklığı olarak ortaya çıkan altın kaçakçılığı yeni bir Rıza Zerab olayını ortaya koyuyor.
Erdoğan DAİŞ ve El-Kaide’ye can simidi atıyor
Erdoğan’ın kurduğu bu kaçakçılık şebekesi, uluslararası alanda terörist olarak tanımlanan bu çete örgütleriyle birlikte, dünya ekonomik dengeleriyle oynayarak, uluslararası piyasayı kara para döngüsüyle etkilemeye çalışıyor.
Erdoğan bu kirli suç şebekesiyle Türkiye’de gündemin Efrin işgal saldırılarına döndüğü bir zamanda bir yandan ailesel rant sağlarken, bir yanda da bu altınlar yoluyla dünya ekonomi piyasasında elini güçlü tutuyor, hatta gerektiği yerde dünya para piyasasına müdahale ediyor.
Toplum maniple ediliyor
Erdoğan efrin ve genel manada kürtlere karşı yürüttüğü soykırım saldırılarında milyonlarca dolar harcarken, bunun ülke ekonomisine etkisini çete örgütleriyle kurduğu bu kaçakçılık şebekeleriyle kapatmaya çalışıyor.
Savaşın yarattığı getirdiği ekonomik daralmayı kapatarak, toplumun savaşı sorgulamasının önünü geçiyor.
İşin diğer ve en önemli yönü ise, Erdoğan’ın bu şekilde DAİŞ-El-Kaide gibi örgütleri yeniden canlandırarak Kürt soykırımında kullanıyor.
YPG-YPJ-QSD karşısında büyük çöküş yaşayarak yok olma noktasına gelen DAİŞ ise bu şekilde yeniden güçlenerek Kürtlerden hesap sorma aracına dönüştürülüyor.
Kaynak : ANHA