DOĞU KÜRDİSTAN’DA BASKI VE SALDIRILAR
Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) Eşbaşkanı Siyamend Moînî, İran’da son dönemlerde artan baskı ve saldırıları değerlendirdi.
Moînî, Rojhilat’taki sivil eylemcilere ve aktivistlere yönelik tutuklamaların rejimin düşman siyasetini bir kez daha gözler önüne serdiğini vurguladı.
İran’ın amaçlarından birinin Kürdistan ve İran halkları arasında korku yaratmak olduğunu, İran’ın iktidarının Beluç, Arap, Türkmen, Azeri ve Kürt halkına bakışının şoven bir bakış olduğunu ifade etti.
“Bu saldırılara karşı Kürt halkı kendisini muhakkak savunmalı ve İran’ın Kürdistan’a yönelik saldırılarına karşı tavır almalıdır.” diyen Moînî, “Her yerde tepkisini ortaya koymalı, şovenist iktidara Kürdistan toplumunun ayakta olduğunu, zulmü ve adaletsizliği asla kabul etmeyeceklerini ispat etmelidir.” dedi.
Halkın örgütlü bir şekilde tepki vermesi halinde devletin geri adım atmak zorunda kalacağını, bu yüzden herkesin özgürlük paradigması etrafında kendini örgütlemesi ve gelecekte yaşanan bir değişime hazır olması gerektiği vurguladı.
ABD’nin İran’a karşı yürüttüğü siyasette güçlü bir etkinlik sergileyemediğini belirtti.
“Hegemon devletler bölgede çıkarları gereği hareket ediyorlar. Ama bizler tarihi bir süreç ile karşı karşıyayız ve nasıl bir değişim yaşanacağı halkın göstereceği tutum ve çaba ile alakalıdır.” dedi.
Eğer süreci iyi bir şekilde okur ve buna denk bir şekilde hareket edilirse, Rojhilat için altın bir fırsat yakalanabileceğini dile getirdi.
İran’ın son süreçte kriz üstüne kriz yaşadığını büyük bir kesimin diktatör iktidar sisteminden desteğini çektiğini rejimin din, siyasi ve toplumsal alanda gün be gün meşruiyetini kaybettiğini aktardı.
Kürt halkının şimdiden kendisini gelecekte yaşanacak bir değişime hazırlaması gerektiğini örgütlenmesini geliştirmesi, demokratik yöntemlerle yerel yönetimini ve savunma güçlerini kurması gerektiğini vurguladı.
Çünkü İran’ın, farklı bir sistem seçmek istese bile Kürt halkının taleplerini göz ardı ettiği sürece başarılı olamayacağını vurguladı.