İSTANBUL – Alevi, Kürt ve muhalif kesimlerin ağırlıkta yaşadığı Sultangazi’de pek çok ekolojik sorunun yaşandığına dikkat çeken Sultangazi Kent Savunması Üyesi Ruhi Kara, “Birinci dertleri rant ama ikinci dertleri mahallenin yapısını değiştirmek” dedi.
Alevi, Kürt ve muhalif kesimlerin ağırlıkta yaşadığı İstanbul’un Sultangazi ilçesinde ekolojik tahribat yaşanıyor. İlçede 40 yıldır faaliyette olan taş ocakları çevreye verdiği zarar ve insanların sağlığını olumsuz etkiliyor. Bakanlar Kurulu’nun 11 Ekim 2016 tarihinde Kuzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında “acele kamulaştırma” kararıyla Sultangazi ilçesine bağlı Gazi ve Zübeyde Hanım Mahalleleri’nin bazı bölgeleri kamulaştırma kapsamına alındı. Bu kapsamda, 3’üncü köprü ile yapılmak istenen otoyol bağlantı tünelinin bu mahallelerin altından geçiyor. Yapılan tünel çalışmalarıyla mahallede bulunan evlerde çatlaklıklar meydana gelirken, 2017 yılında Gazi Mahallesi’nde yapılan devasa şehir parkının tamamı Emniyet’e devredildi.
Sultangazi’de yaşanan ekolojik tahribatlar hakkında bilgi veren Sultangazi Kent Savunması Üyesi Ruhi Kara, “İlk olarak mesele rant meselesi ama bunla birlikte ilçenin kültürel yapısı da değiştirilmek isteniyor” dedi.
‘BÖLGEDE HASTALIKLAR YAYILIYOR’
Sultangazi’de 18 taşocağının bulunduğunu ve bunlardan sadece 2 tanesinin kapatıldığını belirten Kara, “Geriye kalan 16 tanesi dahi bölgemize ciddi şekilde zararlar veriyor. Taşocağına yakın bölgede yaşayan birçok insan akciğer hastalığına yakalanıyor. Çok sayıda kişi de ise KOAH hastalığı var. Taş ocakları için atılan dinamitler evlerde ciddi hasarlara yol açtı. Biz bütün bunlar için belediyelere gittik ve davalar açıldı. Fakat bizlerin yararına hiçbir dönüş olmadı. Ayrıca taş ocaklarını yeri öyle bir yerde ki buradan gelen atıklar baraja akıyor ve biz oradan gelen suyu içiyoruz” diye belirtti. Kara, taş ocaklarıyla birlikte binlerce ağacın kesildiğini de vurguladı.
‘12 YIL DAHA RUHSATI VARMIŞ’
Kuzey Marmara Oto Yolu Bağlantı Tüneli hakkında da bilgi veren Kara, şöyle devam etti: “Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Kuzey Marmara bağlantı yolu için plan yaptılar. Alibeyköy baraj kapaklarının oradan başlayan Cebeci’den çıkan Gazi Mahallesi’nin tam ortasından geçen bir tünel projeleri vardı. 2016 yılında Bakanlar Kurulu’nca acele kamulaştırma kararı alındı. Tünel projesinin buradan geçeceği söyleniyor. Bu kararın içine taş ocakları da giriyordu. Güzergâhın taş ocaklarının oradan geçeceği belirtiliyor. Taş ocakları sahipleri bunu kabul etmiyor. 12 yıl daha ruhsatlarının olduğunu ifade ediyorlar. Bu nedenle de taşocaklarından değil de Gazi Mahallesi’nden proje geçilmesine karar verdiler.”
‘EVLER DİNAMİTLERDEN ZARAR GÖRÜYOR’
Güzergâhın Gazi Mahallesi’nin ortasına alındığını ifade eden Kara, şöyle devam etti: “Tünelin başlangıç noktası Zübeyde Hanım Mahallesi’nde 75 gecekondu var ve bunların akıbeti belli değil. Tünel bittikten sonra buranın 3 bin ya da 5 bin metrekaresinin acele kamulaştırılması gerekirken, burada 135 bin metre kare yer kamulaştırılıyor. Bu çok ciddi bir orandır. Yarın bir gün buraların ne olacağı ise belli değil. Buralara ilişkin ne Büyükşehir Belediyesi, ne Sultangazi Belediyesi ne de herhangi bir devlet kurumu bize bilgi vermiyor. Biz bunun için davalar açtık ama mahkeme bize ‘prestij ve emniyetli yol’ dedi ve davamızı reddetti. Zeminin sağlam olmasından dolayı çalışmaların olduğu yerler sürekli dinamitlerle patlatılıyor. Bu nedenle evler çok ciddi hasar görüyor. Hafriyat kamyonları da sürekli mahallenin içinde, bu da özellikle çocuklar açısından ciddi tehlike oluşturuyor. Gazi Mahallesi’nin ortasındaki şantiyeye gidip evlerde çatlaklar oluştuğunu, sorunlar yaşandığını anlattığımızda, bize ‘bizi üst zemin ilgilendirmez. Bizi alt zeminle ilgilendiriyor. Üst zemin için gidip orayla ilgilenen firmayla konuşun bizi bağlamaz’ diyorlar. Üst firma yetkilileri bir türlü gelmiyor. Birkaç kere şantiyeye gittik. Yine kimseyle görüşemedik. Mahalledeki insanlar ciddi şekilde bu olaya tepkili ama OHAL’den kaynaklı mahallede ciddi bir baskı olduğu için çok bir şey de yapamıyorlar. Çünkü başına ne geleceğini bilmiyor.”
‘SOSYAL KONUTLARA YERLEŞTİRECEKLER’
İstanbul’un en büyük parklarından biri olan Gazi Parkı’nın Büyükşehir Belediyesi tarafından emniyete devredildiğini hatırlatan Kara, şunları ifade etti: “Bunun devamında bu bölgeyi ilgilendiren Gazi Karakolu’nun yan tarafındaki gecekondular Büyükşehir Belediyesi tarafından parselasyon değişikliğine gidiyor. Buralar gecekondu ve herkesin de tapusu var. Parselasyon değişikliğine gidiyor ve insanların tapulu yerleri gasp ediliyor. Örneğin bir amcamızın 252 metrekare yeri var. Bunun yüzde 38,7’sini düzenleme ortaklık payı kesmişler, yüzde 33,5 kamu ortaklık payı kesmişler, amcamıza kalan yer 69 metrekaredir. Amcamıza 0.50’den de imar izni vermişler geriye kalan 34,5 metrekare. Yani diyor ki 34,5 metrekareye inşaat yapabilirsin. Ama Kanunda da diyor ki 50 metrekareden aşağısına inşaat yapamazsın. Böylece elde hiçbir şey kalmıyor. Orada yaşayan insanların kendi evlerini yapamaz hale getirmişler ve bize ‘o konutu vereceksiniz biz de size sosyal konut yapacağız’ diyorlar. Sosyal konut yapacakları alan da taş ocaklarının yanı ve oraya 20 katlı, 30 katlı binalar dikecekler. Aileleri de evlerinden çıkartıp belediyenin göstermiş olduğu sosyal konutlara gönderecekler.”
‘SÖZLER YERİNE GETİRİLMEDİ’
Bahsi geçen konular hakkında Belediye Başkanı ile görüşmek istediklerini ancak randevu alamadıklarını kaydeden Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: “Belediye Başkanı bizi 4 saat beklettikten sonra geldi ve ‘size orada asansörlü binalar yapacağım’ verdi. Biz asansörlü bina istemiyoruz ki. Biz evimizden memnunuz. Eğer bizim daha iyi bir ortamda yaşamamızı istiyorsa o zaman imarımızı verecek, biz kendimiz asansörlü evler yaparız. Yine o bölgede gecekonduların 10 metre uzağında beton santrali yapılmış. O zaman Sultan Gazi Belediyesine gittiğimizde Belediye Başkanı bu beton santralin garipliğinden bahsetti ve orayı kamulaştırdı ve bize ‘bundan sonra orası çalışmayacak’ dedi. Ama o günden beri aralıksız şekilde orası çalışıyor. Yani hiçbir zaman verdikleri sözleri yerine getirmediler. Baraj üstü dediğimiz Sekizevler üstü var ve orada da dört bin gecekondu var. Biz biliyoruz ki bu Esentepe mahallesinde yapacakları sosyal konut Sekizevler’deki vatandaşları da buraya taşıyacaklar. Ama öncelikle burayı halletmeleri gerekiyor.”
‘MAHALLENİN YAPISINI DEĞİŞTİRİYORLAR’
OHAL’den sonra mahalle halkı üzerinde ciddi bir baskının olduğunu vurgulayan Kara, şunları dile getirdi: “İstanbul’un birçok yerinde kentsel dönüşüm projeleri ve çalışmaları var. Ancak baktığımızda Gazi Mahallesi bu kentsel dönüşümlerin tam ortasında duruyor. Buraya dönük projelerin olacağını biliyorduk. Ama bu projelerin sadece rant için olmadığını biliyoruz. Gazi Mahallesi’nin sosyal ve kültürel yapısını değiştirmek için de projelerin yapıldığı biliyoruz. Burada birinci dertleri rant ama ikinci dertleri de mahallenin yapısını değiştirmek.” Hem hukuki hem de demokratik mücadelelerini sürdüreceklerini sözlerine ekleyen Kara, “Her ne kadar hukuk halktan yana olmasa da, bizleri mağdur edecek kararlar alsa da biz çare aramaya devam edeceğiz. Hep birlikte hareket edeceğiz” diye konuştu.
Kaynak : MA