ANKARA – HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, HDP Parti Meclisi öncesi gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasına Efrin gündemiyle başlayan Temelli, “Afrin işgaline bağlı olarak yerinden yurdundan edilmiş 200 bine yakın insan bugün çok zor koşullarda yaşıyor. Hem gıda hem de barınma sorunu yaşanıyor. Bir an önce Afrin’e dönme koşulları yaratılmalıdır. IŞİD artıkları ÖSO’cuları oraya götürenler onları da alıp oradan ayrılmalıdırlar. Afrinlilerin geri dönmesi için dünyaya, başta BM olmak üzere ve Türkiye Cumhuriyeti devletine de çağrı yapıyoruz. Afrin’de talan ve yağmayı görüyoruz. Hatta yağmacılar birbirlerini vuracak noktaya geldiler” dedi.
“AFRİN’E VALİ ATAYAN, KENTLERİMİZE KAYYUM ATAYAN ZİHNİYETİN AYNISIDIR’
Erdoğan’ın “Suriye’de huzur olmadan Türkiye’de huzur olmaz” ifadesini işaret eden Temelli, “Suriye savaşı boyunca yegane huzurlu tek bölge Afrin’di. Gidip orada huzuru kaçırdınız. Tıpkı Türkiye’de huzur bırakmadığınız gibi Afrin’de de huzuru oradan çıkardınız. Afrinlilerin dönmesiyle ancak oraya huzur gelir. Türkiye’de huzuru yok etme aslında 7 Haziran sonrası başladı. Afrin’de olduğu gibi yerinden yurdundan edilmeleri yaşadık. Kentlerimizin yıkılmasını izledik. Ve ardından da bu kentlere, belediyelere kayyum atandı. Aynı zihniyet aynı siyaset Suriye’de de devam ediyor. Afrin’e vali atayan zihniyet bizim kentlerimize kayyum atayan zihniyetle aynıdır. Bu zihniyet o kadar hakim hale gelmiştir ki Meclis’te, Meclis Başkanvekilimize kayyum atayan hale gelmiştir. Bu demokratik siyasete tahammülsüzlüğün örneklerini her gün izliyoruz.”
Suriye’nin geleceğinin nasıl biçimleneceğinin önemli olduğunu belirten Temelli, “Bunu konuşması gereken Suriye halklarıdır. Ama buna dair konuşanlara baktığımızda içinde Suriyeliler yok. Fıkra gibi; bir Türk bir Rus ve bir İran oturmuş Suriye’yi konuşuyorlar. Orada Suriye halklarının temsilcileri yok. Oysa Suriye’de demokratik bir çözümün yolu aranacaksa Suriye halklarının bir araya gelerek üreteceği çözüm yegane çözümdür” dedi.
Türkiye-Rusya-İran üçlü zirvesine eleştirilerini sürdüren Temelli, “Bu üçlü, Suriye’de ganimeti konuşuyorlar. Suriye’yi işgal ederek, oradaki pozisyonlarını koruyarak inşaat, enerji ihalelerini konuşuyorlar. Bu ülkelerinin ortak bir özelliği var, bu ülkelerin hepsi otoriter rejimler. Ve her otoriter rejim diğer ülkelere ancak huzursuzluk, savaş ihraç edebilir ve oradaki yağmaya ortak olabilir” diye konuştu.