TEBQA – DAIŞ çetelerine katılan eşinin peşinden Suriye’ye gelen ve Um Bîlal El-Muhacira ismiyle tanınan Alman Êlîna Vîktor, çetelere katılma süreci ve yaşadıklarını ANHA’ya anlattı.
Alman motorlu taşıt satışında çalışan 28 yaşındaki Êlîna; Almanca, Türkçe, İngilizce ve Arapça biliyor. İki kardeşi, babası ve annesi ile Düsseldorf kentinde yaşadığın belirten Êlîna, kadına yönelik şiddet karşısında karate, sokak dövüşü gibi savunma tekniklerinde eğitim almış.
17 yaşındayken aslen Türk olan Serkan Edlar ile evlendiğini, eşiyle beraber oto alım satım galerisi kurduklarını belirten Êlîna ama eşinin bir Alman mafyasında hırsızlık, kaçakçılık, silah ve uyuşturucu ticareti gibi yasadışı işler yaptığını da söyledi.
Suriye savaşının başladığı 2011 yılına doğru Müslüman olduğunu belirten Êlîna, eşinin daha sonra Türkiye’ye gidip burada 2 yıl kaldığını kaydetti. Eşinin sürekli kendisine Suriye’de katledilen çocukların foto ve görüntüsünü attığını belirten Êlîna, “Serkan Suriye’ye gidip Allah yolunda cihat edeceğini söyledi. Benim de Suriye rejimine karşı savaşmam gerektiğini söylüyordu” dedi.
SURİYE’YE GEÇİŞ YOLU: TÜRKİYE
Eşinin Suriye’ye gittikten sonra kendisinden tüm paralarını alarak Türkiye’ye geçmesini istediğini aktaran Êlîna, “Türkiye’den de çocukları evlatlık edinme bahanesi ile Suriye’ye geçecektim. 2012 yılının Ocak ayında Türkiye’ye geldim ve 3 ay burada kaldım. Türkiye’de hiçbir sorun yaşamadım. Eşim 3 ay sonra beni arayıp Suriye’ye geçmek için hazırlanmamı istedi. Daha sonra kaçakçı olarak bildiğim iki kişi beni Suriye sınırına getirdi” dedi.
SURİYE’YE GEÇİŞ
Sınırda Türk askerlerince fark edildiklerini söyleyen Êlîna, “Bize ilkin silah doğrulttular. Sonra da bir şey yapmadılar ve Suriye’ye geçmemize izin verdiler. Suriye’de önce Ezaz’a gittim. Oradan da eşimin bulunduğu Seman dağındaki Kefer Hemra’ya geçtim” dedi.
EL NUSRA-DAIŞ ÇATIŞMALARI
DAIŞ çeteleri arasında “Ebû Bîlal El-Turkî” ismiyle tanınan Êlîna’nın eşi Serkan, Seman Dağı’nda aldığı askeri eğitimin ardından Êlîna ile birlikte 7 ay burada kalır. Bunun DAIŞ ve El-Nusra çeteleri arasında çatışmaların yaşandığı dönem olduğu bilgisini veren Êlîna, “Cebhet El Nusra, Serkan’ı kaçırdı. DAIŞ de beni Reqa’ya götürdü. O dönem silahlı insanları hep görüyordum ama DAIŞ ya da El-Nusra örgütlerinden haberdar değildim. Kimin hangi gruptan olduğunu bilmiyordum” ifadelerini kullandı.
EŞİ DÊRA ZOR’DA ÖLDÜRÜLÜR
Eşi Serkan’ın 4 ay sonra El-Nusra ve DAIŞ çetelerinin esir takasında serbest kalarak tekrardan DAIŞ’e katıldığını, serbest bırakıldıktan sonra2 ay daha Reqa’da kaldığını anlatan Elina, “Sonra bir DAIŞ emiri beni aradı. Vücudunda Türkçe yazılmış dövmelerin olduğu ‘Ebu Bilal’ isimli bir üyelerinin Dêra Zor’da Öldüğünü söyledi. Ben o zaman eşimin öldüğünü anladım. Aynı dönemde hamile olduğumu da öğrendim. Eşimi seviyordum ve çok üzüldüm. Ancak Serdar DAIŞ zihniyeti nedeniyle tüm hayatımı kararttı” şeklinde konuştu.
BAŞKA BİR ÇETEYLE ZORLA EVLENDİRİLİR
Êlîna eşinin ölümünden 2 yıl sonra Almanya’ya dönmek için kaçış planları yaptığını ancak, fark edildiği için de yakaladığını, kaçma girişiminden dolayı soruşturması yapıldıktan sonra da DAIŞ çetesi Ebû Hemze El Afganî ile evlendirildiğini aktarıyor.
Êlîna evlendirildiği Ebû Hemza El Afganî’nin de DAIŞ’ten kaçmak isteyen biri olduğunu, kendisinin de bunun için onunla evlenmeye razı olduğunu söyleyen Elina, “onunla evlenip Türkiye’ye birlikte kaçtıktan sonra ondan ayrılmayı düşünüyordum” diyor.
Ancak, evlendirildiği Ebû Hemze’nin kendisine çok kötü davrandığını ve kendisine “Afgan kadını gibi olacaksın” dediğini aktaran Êlîna, “Onda insanlığın zerresi yoktu” diye ekliyor.
ELİNA DAİŞ’TEN KAÇIYOR
Êlîna Dêra Zor’da QSD güçlerine teslim olurken, zorla evlendirildiği Ebû Hemze de burada yakalanır. Daha önce Almanya’daki kardeşi ile konuştuğunu belirten Êlîna, “Bana sürekli ‘Kürt bölgesine doğru kaç. Onlar seni kurtarır’ diyordu” dedi.
‘YENİDEN DOĞMUŞ GİBİYİM’
Tekrardan özgür bir yaşama döndüğünü belirten Êlîna, “Yeniden doğmuş gibiyim. Buradakilerin bana çok desteği oldu” dedi. Êlîna, “Yeni bir hayat kuracağım. Kendime ve iki oğluma onurlu bir yaşam kurmak istiyorum. Ülkeme dönmek istemiyorum. Orada demokrasinin olduğunu söylüyorlar ama sadece laftadır. Asıl ahlakı ve demokrasiyi burada gördüm” dedi.
https://www.youtube.com/watch?time_continue=70&v=8ph_l8waXis
Kaynak : ANHA