Kurdish Studies Center, “Kürt Kültürel Yayıncılığının Durumu 2020” başlıklı raporunu açıkladı.
Rapor, 16 uzman ve yayıneviyle görüşülerek hazırladı.
Raporun amacı “Kürt kültürel yayıncılığının durumunu resmetmek ve maruz kaldığı zorlukları göstererek kamuoyunun ilgisini bu alana çekmek ve çözüm önerilerini tartışmak” olarak açıklandı.
Raporda, çözüm sürecinin sona ermesiyle Kürtçe üzerindeki baskıların arttığına dikkat çekildi.
Son 10 yılda en az 165 Kürtçe kitabın yasaklandığı vurgulandı.
Kürt yayıncılığını en parlak dönemi, Türkiye’nin Kürt sorununa çözüm aradığı 2013-2015 yılları arası oldu.
Raporda bu tablonun çözüm sürecinin sona ererek çatışmaların başlamasıyla son bulduğuna dikkat çekildi.
Özellikle Olağanüstü Hal Sürecinin Kürt yayıncılığını olumsuz etkilediği ifade edildi.
“Çözüm Süreci’nin sona erimesinden sonra başlayan çatışmalı sürecin Kürt yayıncılığı üzerinde büyük bir tahribat yarattığı, katılımcıların tamamının mutabık olduğu bir nokta” denildi.
Raporun “Sonuç ve Öneriler” bölümünde ise Kürtçenin resmi olarak kabul edilerek dile anayasal bir statü kazandırılması çağrısı yapıldı.