İmralı tecridine karşı hapishanelerde başlatılan açlık grevi eylemi 56’ncı, Mexmur’da 35’inci, Yunanistan’da ise 18’inci gününde devam ediyor.
Çok sayıda sivil toplum örgütü ve tutsak aileleri açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla çağrılar yapıyor fakat hükümet bu konuda henüz bir adım atmış değil.
2009 yılında tutuklanan ve örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 16 yıl hapis cezası verilen Mehmet Yıldırım da şimdiye kadar 4 kez açlık grevi eylemine katıldı.
Mehmet Yıldırım, 27 Kasım 2020 tarihinde başlayan açlık grevi eyleminin ise 3’üncü grubunda yer aldı.
Annesi Xezal Yıldırım ailelere seslenerek, tutsakların talebine sahip çıkılmasını istedi.
Oğlunun önce Amed T Tipi Kapalı Hapishanede tutulduğunu dile getiren Xezal Yıldırım, bir buçuk yıl sonra ise Bafra’ya sürgün edildiğini söyledi.
Görüşe giderken çok zorluk çektiğini ifade ederek, hapishaneye varana kadar 3 araç değiştirdiğini ve okuma yazması olmadığı için çok zorlandığını belirtti.
İmralı kapıları açılıncaya kadar direnişi bırakmayacaklarını söyledi.
Dışardan bize destek verebilirsiniz dedi.
Siz beyaz tülbentliler geçmişte nasıl yaptıysanız yine aynı şekilde alanlara çıkın dedi.
Xezal Yıldırım “Barışın anahtarı da İmralı’da. Artık kimse zulüm ve işkence görmesin. Ne olursa olsun onların doğal hakları var. Aile, avukat ve telefon görüşü onların hakkı” dedi.
Eğer tutsakların talepleri kabul edilmez ise kendilerinin de eylemlere başlayacaklarını söyledi.
Çocuklarımızdan daha değerli değiliz. Ceza kesecekse kessinler, zaten ödeyecek paramız da yok. İçeri mi atacaklar atsınlar. Ölümden öte köy var mı?