Uluslararası Af Örgütü’nün tüm dünyada insan hakları durumunu değerlendiren 2020 yılı raporu yayınlandı.
Korona salgını sırasında insan hakları ihlallerinin dünya genelinde arttığına dikkat çeken Af Örgütü, Türkiye’deki en acil ihtiyacın ise yargı bağımsızlığı olduğunu açıkladı.
Raporun Türkiye bölümünde; “Yargı gücü, adil yargılanma güvencelerini ve hukuki usulleri hiçe saydı ve aşırı geniş tanımlanmış terörle mücadele yasalarını, uluslararası insan hakları hukuku gereğince koruma altında olan fiilleri cezalandırmak için kullanmayı sürdürdü” denildi.
Bazı yargı mensupları ve hukukçuların “mesleki görevlerini meşru biçimde yerine getirdikleri için” yaptırımlara maruz kaldığı ifade edilen raporda, “Gazeteciler, siyasetçiler, aktivistler, dijital medya kullanıcıları ve insan hakları savunucularının da aralarında bulunduğu kişilere muhalefetleri nedeniyle yargı tacizi devam etti” ifadelerine yer verildi.
Af Örgütü raporunda hükümetin “muhalefeti bastırmak için” yerel yönetimlerin faaliyetlerini kısıtlamaya çalıştığı belirtildi.
“Aşırı devlet müdahalesi” başlığı altında, hâkim ve avukatların durumuna dikkat çekildi.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nca 18 Şubat’ta Gezi Davası’nda yargılanan Osman Kavala dahil tüm kişileri beraat ettiren üç hakim hakkında başlatılan disiplin soruşturmasının devam ediyor olduğu hatırlatıldı.
Temmuz 2020’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul eden ve baroların yapısını değiştiren yasa da yer verildi
Af Örgütü raporunda muhalefet partisi mensuplarına yönelik “istismarcı soruşturmalar ve yargılamaların devam ettiği” belirtildi.
Haziran ayında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen 9 yıl 8 aylık hapis cezasının onandığı,
Ekim ayında Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’in de aralarında bulunduğu 20 HDP’linin tutuklandığı hatırlatıldı.
HDP eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın halen tutuklu olduğuna dikkat çekildi.
Eylül ayında Van’da Osman Şiban ve Servet Turgut’un gözaltında işkenceye maruz kalması ve Turgut’un 30 Eylül tarihinde hayatını kaybetmesi de Af Örgütü’nün raporunda yer aldı.
Af Örgütü Van Valiliği ve İçişleri Bakanlığı’nın açıklamaları ile tanıkların beyanları arasında çelişkiler olduğuna dikkat çekti.