SÜLEYMANİYE – Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Yönetim Üyesi Dr. Ciwan Îhsan, işgalci Türk devletinin Başûrê Kürdistan ve bütün Kürt halkına dönük tehdit ve tehlikeleri, bunun karşısında Kürt siyasi güçlerinin sorumlulukları ve YNK’nin Türk devletinin işgalciliğine karşı tutumu hakkında RojNews’in sorularını yanıtladı. Başûrê Kürdistan’ın Türk devleti için büyük bir Pazar sektörüne dönüştüğünü belirten Dr. Ciwan Îhsan, Türk devletinin kapıya savaş için dayanması durumunda, kendilerinin de savaşacağını belirterek, siyasi, ekonomik ve toplumsal mücadelenin önemine dikkat çekti.
*Türk devleti son zamanlarda Başûrê Kürdistan için tehditlerde bulunuyor ve işgal edeceğini söylüyor. Sizce Türk devleti Başûr için tehlike midir?
Bu soruya rahatlıkla evet diyebilirim. İran, Türkiye ve Suriye, daima tehlike arz ediyor. Başûrê Kürdistan’da elde edilen kazanımların, Kürdistan’ın diğer parçalarında da elde edilmesine karşı çıkıyor ve kendine dönük bir tehlike olarak görüyor. Erdoğan ve Türk devleti, Bakur ve Rojavayê Kürdistan’da Kürt halkının Özgürlük Hareketi’ni sindirmek istiyor. Bütün Ortadoğu’da da aynı şeyi istiyor.
Başûr için de tehlikeli bir siyaset yürütüyor. Ekonomik, diplomatik ilişkiler ve askeri yollarla Başûr’u kontrol altına almak istiyor. Kürdistan Bölgesini küçültmek için, Irak ile anlaşma yapıyor.
*Madem ki Türk devleti Başûr için tehlikeli, o halde Türk askeri üsleri neden halen Başûrê Kürdistan topraklarında? Parlamento kararı olmasına rağmen neden çıkarılmıyor?
Bu durum iki devlet arasında yapılan anlaşma sonucunda oluştu. Irak kendi sınırlarını korumalıdır. Kürdistan Bölgesi Parlamentosu, Başûr’daki Türk askeri varlığını reddetti. Kürdistan Bölgesi hükümeti, Türk askerlerini Irak ile birlikte diplomatik yollarla çıkarmalıdır.
*Ama bu karar uygulanmadı ve Türk ordusu Soran ve Behdînan bölgelerinde asker sayısını ve üs sayısını arttırıyor. Buna neden engel olunmuyor?
Burada 20’den fazla askeri üsleri bulunuyor. Bu soruyu, üslerin bulunduğu bölgelerin kontrolü ellerinde olan güçler yanıtlamalıdır.
*Kürdistan Bölgesi hükümeti yalnızca Kürdistan Demokrat Partisi’nden (KDP) oluşmuyor ki. YNK ve diğer siyasi taraflarda hükümette yer alıyor. Hükümette yalnızca KDP mi karar alıyor?
Gerçekçi olmalıyız. KDP, Kürdistan Bölgesi hükümet ve parlamentosunda koltuk sayısı bakımından birinci güçtür. Bu yüzden de istediği kararı uyguluyor. Ancak diğer bütün partilerin Türk askerlerinin Başûr topraklarına girmesi karşısında tutum sahibi olmalıdır. Kürdistan Bölgesi parlamentosu, alınan kararı uygulamayan hükümete hesap sormalıdır.
*KDP’nin Türk devletine karşı sessizliği aralarında bir anlaşmanın olduğu anlamına geliyor mu?
Doğrudan bir anlaşma yoksa da yaşananlar ve mevcut tablo, Türk devleti ve KDP arasında yeni bir iş birliğinin olduğunu gösteriyor. Bunun ispatı da Türk devletinin KDP’nin kontrolü altında olan bölgelerde diğer bölgelere göre daha farklı hareket edebilmesidir. Türk devletinin, Hewlêr Havalimanı’na uçuş seferlerini başlatırken, Süleymaniye Havalimanı’na uçuş seferlerini durdurması buna bir örnektir.
Türk devleti bu taraflara bir fayda sağlayacak dost bir devlet değil. Bir anlaşmanın varlığı büyük bir utanç ve büyük bir stratejik hata olur.
*Türk devleti Başûrê Kürdistan’da neyin peşinde?
Erdoğan Başûrê Kürdistan’ı ikiye bölmek istiyor. Bunu da devletlerarası antlaşmalar ile yapıyor. Kürtlerin arasına fitne ve fesat tohumları ekiyor. Kürtleri, Kürdistan’ın her parçasında farklı konularla meşgul ediyor. Bunu da ekonomik sorunlar ya da Sünni ve Şii çatışması yaratma sureti ile yapıyor. Kürdistan Bölgesi’nde, ekonomik, siyasi ve toplumsal krizler yaşanıyor. Ve bu dönemde en çok da ulusal birliğe gereksinimimiz var, parçalanmaya değil! Bu yüzden de Türk devletinin siyaseti KDP’nin de başka bir Kürt partisinin de çıkarına değil.
*O halde esas alınması gereken siyaset nedir?
Bunların karşısında siyasi, fikri ve ekonomik bir mücadele gerekli. Çünkü Başûrê Kürdistan, Türk devleti için büyük bir Pazar sektörüne dönüşmüş. Bu yüzden de ulusal ve siyasi bir tavra ihtiyacımız var. Bir devletle parçalanmış bir şekilde savaşamayız. Birliğe ve siyasi bir anlayışa ihtiyacımız var.
*Türk devleti, özellikle Şengal olmak üzere, Başûrê Kürdistan’ı işgal etmek için hangi bahaneleri ileri sürüyor?
Tür devleti PKK ve YNK’yi kendisi için büyük bir tehdit olarak görüyor ve sınırlarda kendince bir güvenlik hattı oluşturuyor. Bu güçlerden hiçbirinin kalmasını istemiyor. PKK Şengal’den çıkarsa, yerine yerleşmeyi istiyor. Türk devleti, bir Hareket’i bu planlarla sınırdan yok edemez. Türk devleti farklı stratejiler üzerinde düşünmelidir. Ayrıca Irak da bu konuda bir görüş sahibi olmalıdır.
*YNK’nin bu durumda tavrı ne olacak?
YNK daima çözüm ve diplomasi yolunu esas alıyor. Ama, YNK sebepsiz yere bir partiye zulüm uygulanmasını kabullenmez. Bu yüzden de sessiz kalmayacaktır. YNK, Irak kanunlarının uygulanmasını önemsiyor. Bu yüzden de kanun yoluyla baskı kuracaktır.
*Türk devleti Şengal ve Kerkük’ü tehdit ediyor. Türk devleti Irak ile Kerkük’ün alınması için anlaşırsa YNK ne yapacak?
Kerkük, bizim için Kürdistan’ın Kudüs’üdür. Askeri bir çözüm dışında başka bir çözüm geliştirilmesi için çabalıyoruz. Ama savaş kapımıza dayanırsa, biz de savaşırız. Kürdistan Bölgesi’nde DAİŞ’i yenilgiye uğratanlar YNK Pêşmergeleriydi. Diplomatik bir çözüm geliştirilmezse, YNK’nin başvuracağı son çözüm askeri yöntemler olacaktır.
Kaynak : Rojnews
